Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


ZaZa DeRsiM
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yapRadyo

 

 dersimde sosyal yapı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
D€RSİMLİC€NA

D€RSİMLİC€NA


Kadın Mesaj Sayısı : 408
Yaş : 39
Nerden : istanbul
Kayıt tarihi : 09/01/09

dersimde sosyal yapı Empty
MesajKonu: dersimde sosyal yapı   dersimde sosyal yapı Icon_minitimeSalı Şub. 17, 2009 8:10 pm

TUNCELİ'NİN SOSYAL YAPISI


İlimizdeki gelenek ve görenekler günümüzde toplumsal ve ekonomik yapıda meydana değişikliklere paralel olarak artık kaybolmaya yüz tutmuştur. Kent ve kasaba merkezlerinde gelenek ve görenekler büyük ölçüde değişime uğramıştır. Ancak kırsal kesimde günümüzde az da olsa halen bir takım geleneksel unsurlara rastlanılmaktadır.

Evlenme Gelenekleri




Kız İsteme (Dünür Gitme)


Evlenmeler geleneğe göre görücü usulde yapıldığı için, erkek tarafı beğendiği kızın ailesine dünür gönderir. "Allah'ın emri, peygamberin kavli ile" kızı ailesinin büyüğünden ister. Eğer yanıt olumlu ise iki taraf arasında söz kesilir ve aralarında nişanın şartları konuşularak bir tarih üzerinde anlaşmaya varılır.

Nişan


Erkek tarafı nişan hazırlıklarını gördükten sonra belirlenen tarihte ileri gelen bazı yakınları ile birlikte kızın tarafına gider. İki taraf arasında sohbet devam ediyorken uygun bir ortamda erkek tarafı tekrar Allah'ın emri ile kızı oğlana ister. Olumlu yanıt geldikten sonra nişan için getirilen takılar takılır. Şerbet içilir, daha sonra kız babasından şartlarının ne olduğu, başlık parası isteyip istemediği sorulur. Kız babası günün şartlarına göre belli oranda başlık ister. Oradaki cemaat erkek tarafının mali durumuna göre itirazda bulunur ve başlık parasının makul bir düzeye indirilmesi istenilir. Neticede arabuluculuk yapan hatırlı kişilerin yardımı ile başlık konusunda uzlaşma sağlanır. Kız tarafı aldığı bu başlık parasının büyük bir bölümü ile kızının çeyiz ve düğün masraflarını karşılar. Daha sonra düğün günü konuşulup karara bağlanır ve arkasından misafirlere kız evi tarafından yemek verilir. Anlaşma sağlanmadan kız tarafının yemeği yenmez, aksi takdirde yemek protesto edilir. Nişana uzaktan gelinmiş ise o gece misafir kalınır. Yakın ise herkes evine döner.

Düğün


Düğün gününden birkaç gün önce erkek tarafından kız evine elçi gönderilir. Herhangi bir olumsuzluk olup olmadığı sorulur. Engel bir durum yok ise, davetiyeler (mum) özel görevliler kanalı ile dağıtılarak düğün günü duyurulur. Geleneğe göre düğünler davul-zurna eşliğinde üç gün, üç gece devam eder. Düğünlerin Salı günü başlayıp Perşembe günü akşamı bitirilmesine özen gösterilir veya Cuma günü başlar, Pazar günü akşamı son bulur. Düğün Salı günü başlayacaksa, en geç bir gün önceden iki tarafın anlaştığı şekilde bir veya iki adet küçükbaş hayvan, tereyağı, şeker, çay, tuz ve yeterince un erkek tarafınca hazırlanır ve kız evine gönderilir. Davetliler erkek tarafına giderlerken düğün evinin dışında davul-zurna ekibince karşılanır. O sırada davulun üzerine para atılır. Akşam yemeğinden önce davul-zurna kapı kapı gezip komşuları düğüne davet eder. Salı günü erkek tarafı kendi çevresine, kız tarafı da kendi çevresine akşam yemeğini verir ve davul-zurna eşliğinde eğlenirler. Çarşamba günü erkek evinin bayanlarından asgari beş-altı kişi geleneksel giysileri içerisinde atlara binerek, kalabalık bir davetli gurubu ile birlikte gelini almak üzere kız tarafına giderler.

Kız tarafı, erkek tarafından gelen davetli gurubunu karşılarken her aile gücüne göre üç ile beş kişilik guruba sahip çıkarak sen bu akşam benim misafirimsin der ve misafirini evine götürür. Bir çay içirerek konaklama yerini gösterir. Daha sonra beraberce düğün evine giderler. Düğün evine çevreden giden becerikli davetliler tarafından çeşitli seyirlik oyunları düzenlenir ve davul-zurna eşliğinde yöresel halk oyunları oynanır. Akşam olunca herkes davetli olduğu eve giderek akşam yemeğini yer ve isteyen tekrar düğün evinde eğlenmeye gider. İsteyen konakladığı evde istirahat eder.

Sabahleyin kız tarafı gelini hazırlarken bir yandan da kızın çeyizleri genişçe bir odada cemaatin önünde açılıp sayım dökümü yapılır. Bu arada bilir kişilere sorularak eşyaya değer biçilir ve bir tutanakla karşılıklı imza altına alınır. Ancak eşyanın değeri genelde normalin hayli üzerinde fiyatlarla yazılır. Bunun amacı ileride eşler arasında bir huzursuzluk ya da ayrılma durumunda gelinin kendi eşyasını alabilmesidir. Bu bir bakıma bir çeşit sosyal güvence olarak kabul edilmektedir.

Daha sonra hazırlıklar tamamlanır ve davul-zurna ekibi gelin çıkarma havasını çalmaya başlar ve bir yandan atlar hazırlanarak gelin beklenir. Tam bu sırada gelinin kardeşi ya da bir yakını gelin için hazırlanan ata binerek bahşiş ister. Bahşişini almadan attan inmez. Daha sonra gelin geleneksel giysileri içerisinde ata bindirilir. Adetlere göre gelinin bindiği atla, arkadan gelen yengenin atı arasından uğursuzluk sayıldığından kimsenin geçmemesi sağlanır. Bunun için güvenilir bir kişiye atın kuyruğu tutturularak yol boyunca yürütülür.

Erkek tarafına gelindiğinde gelinin atı bir köy damının altında bekletilir. Damat, sağdıcı ile birlikte evin damına çıkar ve elindeki elmayı gelinin başına atar. Yanında harmanlayıp götürdüğü şeker, buğday, bozuk para gibi karışımı aşağıda bekleyen topluluğun üzerine serpiştirir. Bolluk, bereket ve mutluluk getirmesi dileği ile atılan yiyecek ve paraları kapmak için çocuklar birbirleriyle yarışarak toplamaya çalışırlar. Nihayet damat damdan indikten sonra köyün gençleri tarafından espri olsun diye bazen sulanır, bazen de tekme tokatla gerdeğe gönderilir. Ertesi gün gelinin evinde duvak açılır ve hanımlar yüz görümlüğüne giderler. Böylece evlilik süreci tamamlanır.

Sünnet Düğünü ve Kirvelik


Sünnet Düğünü


Sünnet gününden birkaç gün önce kirveye haber verilir ve davetiyeler dağıtılır. Düğün günü gelen davetliler davul-zurna ile karşılanır. Gün boyunca eğlenilir. O akşam düğün sahibi gelen davetlilere ve komşularına bir yemek ziyafeti verir. Sabahleyin erken saatte kahvaltı yapıldıktan sonra çocuklar sünnete hazırlanarak bir odaya alınır. Odanın ortasına honça denilen ekmek tahtası onun üzerine de bir tepsi bırakılır. Tepsinin üzerine hiç kullanılmamış bir havlu serilerek sünnet takımları içerisine konulur. Önde sünnetçi olmak üzere davetliler kıbleye dönerek dualar okurlar. Hayırlı olması dileği ile hazırda bulunanlar tarafından tepsiye para atılır. Daha sonra oda tenhalaştırılarak kirve, sünnetçi, çocuğun babası ve bir görevli odada bırakılır. Çocukların kirvesi olan kişi yerini aldıktan sonra çocuk kucağına oturtulur ve sünnetçi tarafından sünnet gerçekleştirilir.
Sünnet bittikten sonra eller yıkanır. Geleneğe göre el yıkanırken en üstte babanın eli onun altında kirvenin elleri olmak üzere üst üste tutulur. Hiç kullanılmamış bir sabunla eller aynı anda yıkanır. Bu toplu yıkamadan sonra eller tek tek ayrıca yıkanır. Bu şekildeki yıkama kirvelerin bir aile haline geldikleri anlamına gelir. Kirvelik sonucu, yeni kurulan bu aile dostluğunun saadeti temennisiyle dualar okunur ve davetliler çocukları görüp tebrik ettikten sonra ayrılırlar. Sünnet düğününden bir süre sonra kirve, çocuklara ve aile fertlerine çeşitli hediyeler alarak onları sormaya gelir. Düğün sahibi ise, kirvenin getirdiği hediyenin bir kat fazlasıyla kendisine iade eder
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
dersimde sosyal yapı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DERSİM'DE SOSYAL YAPI 2
» DERSİMDE(TUNCELİDE) MUNZUR BABA EVSANESİ
» DERSİMDE ( TUNCELİDE ) ELİN PINARI EVSANESİ
» DERSİMDE ( TUNCELİDE ) DÜZGÜN BABA EVSANESİ
» DERSİMDE ( TUNCELİDE) CAMİLER VE TÜRBELER

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: (¯`·._.·[.·´¯`·->ZaZa Dersim Kültür ve Sanat :: ZaZa Dersim Kültürü :: SOSYAL YAPI-
Buraya geçin: