D€RSİMLİC€NA
Mesaj Sayısı : 408 Yaş : 39 Nerden : istanbul Kayıt tarihi : 09/01/09
| Konu: DERSİMDE ( TUNCELİDE) CAMİLER VE TÜRBELER Salı Şub. 17, 2009 8:52 pm | |
| Mahsume (Besime) Hatun Türbesi
Halk arasında Besime olarak bilinen Mahsume adında bir kadına ait olduğu sanılan türbenin yapım tarihini veren herhangi bir kitabe olmadığı gibi, kaynaklarda yapıyla ilgili herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Çevrede bulunan diğer türbelerle plan ve malzeme yönünden benzerlik gösteren yapının XV. Yüzyıl sonu ile XVI. Yüzyıl başlarında yapılmış olduğunu söylemek mümkün olmakla birlikte kesin bir tarih verilememektedir. Bugün harap durumda bulunan bu yapının izlerinden sekizgen bir plana sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Çelebi Ağa Camii
Pertek ilçesinin güneyinde, Murat Irmağının kıyısında yer alan cami giriş kapısının üzerinde yer alan kitabeye göre Koca Hacılı Ali oğlu Çelebi Bey tarafından 1569’da yaptırılmıştır. Kesme ve moloz taştan yapılan cami, üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekandan oluşmaktadır. Ana mekanın batısında yer alan beşik tonozlu mekanın duvarında eyvanlı çeşme ve minare vardır. Çeşme, minare ve son cemaat yeri duvarları , iki renkli kesme taştan yapılmıştır.
Çelebi Ağa Camii, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasıyla, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşları numaralandırılmak suretiyle Pertek ilçesinin Soğukpınar Mahallesine bugün bulunduğu yere taşınmış ve burada yeniden monte edilerek kullanıma açılmıştır.Sağman Camii Pertek ilçe merkezinin kuzeyinde, Pertek’e 20 km. uzaklıkta bulunan Sağman Köyündeki camiyi,1555’te Keyhüsrev Bey’in oğlu Salih Bey’in yaptırdığı sanılmaktadır. Renkli taşlardan yapılmış taç kapıdan dörtgen planlı ve kubbeli ana mekana girilir. Sekizgen kasnağa oturan kubbenin üstü taştandır. Minareye cami dışından çıkılmaktadır. Yanındaki altıgen planlı türbe, renkli taşlardan kuşaklarla bezelidir. Yakın zamanda restore edilen Sağman Camii giriş cephesindeki mermer ve somaki taştan yapılmış sütunlar bugün yerinde mevcut değildir. Giriş kapısındaki oyma işçiliği, çok özenli ve dikkat çekicidir. Camiye bitişik tek parça mermerden yapılmış ve üzerinde otuzdan fazla çeşme olan bir sebil bulunmaktadır Ferruh-Şad Bey Türbesi
Ulukale Köyü yakınında tarlalar arasındadır. Kesme, moloz taş ve tuğladan yapılan türbe, kubbe kaplaması dışında oldukça sağlamdır. Kapısındaki yazıttan 1551’de yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Yapı altta mumyalık, üstte mescit bölümüyle Selçuklu türbe geleneğini taşımaktadır. Sivri kemer içindeki girişin karşısında mihrap yer alır. Çevresinde bazı tarihi eser kalıntıları ve mezar taşları bulunmaktadır.
Sungurbey Camii
Pertek ilçesinin güneyinde,Murat Irmağının kıyısında Türkmen Beylerinden Pir Hüseyin oğlu, Rüstem Oğlu Sungurbey tarafından 1577 yılında yaptırılmıştır. Üç kubbeli son cemaat yeri ve tek kubbeli ana mekandan oluşmaktadır. Son cemaat yeri ile minare, iki renkli taştandır. Taç kapı ve mihrabın taş işçiliği çok özenlidir. Pencereler, sütunlara oturmuş sivri kemerlerle çevrelenmiştir. Cami, çok kuvvetli süsleme tekniği ile Türk mimari tarzı tezyini sanatının ender yapılarından biridir.
Sungurbey Camii, bu bölgenin Keban Baraj Gölü suları altında kalmasıyla, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Restorasyon Bölümü tarafından taşları numaralandırılmak suretiyle Pertek ilçe merkezine taşınmış ve bugün bulunduğu yerde yeniden monte edilerek ibadete açılmıştır.
Elti Hatun Türbesi
Mazgirt ilçe merkezinde yer alan sekizgen biçimli türbe, 13. yüzyıl eseri bir kümbettir. Elti Hatun adına yapılan türbenin içinde ikisi büyük, biri küçük olmak üzere üç tane mezar bulunmaktadır.
Elti Hatun Camii
Mazgirt ilçe merkezinde bulunan caminin yazıtından 1252 yılında Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın kız kardeşi Elti Hatun adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Güneydeki altıgen mihrap çıkıntısı ile son cemaat yerinin kuzeyindeki çeşme, yapıya devinim kazandırır. Derin bir niş biçimindeki çeşme çıkıntısı, beş sıralı mukarnaslarla bezelidir. Mahfil kapısı ise mukarnaslar dışında yalındır. Ana mekandan daha yüksek olan son cemaat yerinin en önemli bölümü, doğudaki iç içe iki niş biçimindeki taç kapısıdır. Tonoz örtülü son cemaat yerinden taç kapıyla yine tonoz örtülü üç bölümlü ana mekana girilir. Yapıdaki pencereler oldukça düzensizdir.Türbenin yapım tarihini veren herhangi bir kitabe bulunmamaktadır. XV. Yüzyıla ait olduğu sanılan bu türbenin, halk arasında anlatılan bir efsaneye göre, Moğollar tarafından Anadolu işgal edilince Hacı Bektaş-ı Veli tarafından buraya gönderilmiş, halkı irşad ederek buradan göç etmelerini engellemiş bir zat olan Çoban Baba’ya ait olduğu sanılmaktadırUzun Hasan Türbesi İlçenin girişinde, Tekya Mevkiinde, blok bir kaya üzerine inşa edilmiş, sekizgen planlı bir yapıdır. İki katlı kesme taştan yapılan türbe içten ve dıştan piramit çatı ile örtülmüştür. Halk arasında Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’a ait olduğu sanılmakla beraber türbenin kitabesinde yazılan bilgilere göre aslında türbenin 1572 yılında Behlülbey oğlu Şah Bey ve iki oğlu için yaptırıldığı anlaşılmaktadır. Osmanlı Hükümdarı Yavuz Sultan Selim döneminde Çemişgezek Beylerinden olan zatın vücudunun kemiklerinin uzun olmasından ötürü halk arasında Uzun Hasan adıyla anılmasına neden olmuştur. Türbe iki katlı olup alt katta cenazelik vardır. Selçuklu mimari tarzını yansıtan seçkin bir yapıdır. Ulukale Camii Çemişgezek Ulukale Köyünde bulunan cami evler arasına sıkışmış moloz taştan bir yapıdır. 1793’te yapılan camiye sonradan eklenmiş son cemaat yerinden girilmektedir. Giriş kapısı orta eksen üzerinden olmayıp yana kaydırılmıştır. Ana mekan ayaklarla, enine dört nef’e bölünmüştür. Düz dam örtülü yapının içi de, dışı da yalındır.
İlçedeki tarihi eserler arasında en büyük yapı olan caminin mimari özellikleri Selçuklu tarzını yansıtmaktadır. Yörede XIV-XV. Yüzyıldan itibaren Türkmen Beylerinin etkinliğinin arttığı, özellikle Çaldıran Savaşından (1514) sonra Yavuz Sultan Selim tarafından, Pir Hüseyin Bey’e verilen Çemişgezek’te yapılaşmanın çoğaldığı bir dönemde ve muhtemelen XV-XVI yüzyıllarda bu caminin inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir. Caminin kapısı aslını koruyarak günümüze kadar kalmıştır. Caminin tek şerefeli ve oldukça geniş çaplı olan minaresi tek parça tuğladan inşa edilmiş olup, oldukça dikkat çekmektedir.Çemişgezek ilçe merkezinde bulunan caminin Timur döneminde Tacüddin Yelman adında bir Türkmen Beyi tarafından 14. yüzyıl başında yaptırıldığı sanılmaktadır. Devamlı onarım ve değişiklik yapıldığı anlaşılan yapının çevresinde bazı ek yapıların izleri bulunmaktadır. Güney kısmında uzanan temel kalıntıları caminin bir yapılar topluluğu içinde kaldığını göstermektedir. Eğimli bir alanda kesme taştan yapılan caminin batı cephesindeki eyvan biçimindeki taç kapısı, özgünlüğünü koruyabilmiş tek bölümdür. Özenli taş işçiliği ve boyutlarıyla anıtsal bir görünümü olan giriş, geometrik bezemeli kuşaklarla çevrilidir. Giriş kapısının iki yanındaki sekizgen, geometrik bezekli sütunlar, kapının açılmasıyla, kendi ekseni etrafında dönmektedirler. Cami tek kubbeli olup minaresi yoktur. Mihrabın etrafı yeşil çinilerle süslüdür. Çini ile taşın bir arada kullanıldığı göz alıcı mihrabın yanındaki minber yalındır. Yelmaniye Camisi, Selçuklu ve Osmanlı mimari tarzları arasında bir geçiş yapısı niteliğindedir. | |
|