Halk oyunları / Tunceli'de Oyun
--------------------------------------------------------------------------------
Tunceli de "oyun havası" denildi mi en başta halay tertibini hatırlarlar. Başlıcalarının adlarını sıraladığımız çeşitlerin önemce mertebeleri, tabiatıyla bu alfabe sıralamasına göre değildir: Berde, Bir Ayak, Delilo, Esi (Ayşe) Oyun Havası, Hapanoz'dan Yüklediler, Horum, iki Ayak, Karaçor (Garaçor), Kol Oyunu, Levzer (Oyun havası), Lorge, Rakaçu, Tıntınge (Dıntınge), Tamzara, Üç Ayak Havası, Vilik... Çoğu oyun adları, kendi türküsünden bir kelime, bir şahıs lakabı, bir yer adı, dağlı diyaleğinden (ağzından) bir sıfat, kimi de türküsünün adıyla müşterek kalan bir atıftır, dört bir bucağımızda (yöremizde) olduğu gibi...
Oyun çeşitleri bakımından yörenin her köyü aynı zenginlikte değildir.
Tunceli halkının epeyce bir kısmı -Anadolu'nun diğer bazı yerlerinde de olduğu gibi- Alevîliği aleniyette (açıkta) tutagelmişlerdi. Bu bakımdan, bir Hozat, bir Ovacık veya bir Kalan ezgisinin bir Sivas veya bir Tokat ezgisinden farkı yoktur. "Sazbend" denilen aşıklar vaktiyle bağlama elde Hatayî, Nesimî, Pîr Sultan, Kaygusuz Abdal, Harabî, Veranî (Viranî) ... gibi Anadolu Alevî şairlerinin halis Türkçe deyişlerini çalar ve söylerlermiş. Onlar, bunlara 'dej' diyorlar ki tamamen 'deyiş' demektir. Meselâ; "Açıldı Cennet kapısı / L' ü gevherdir yapısı" gibi. Onlar da vaktiyle cemiyetlerinde ağır ve hızlı kısımlardan bileşik semalar oynarlarmış.
Tunceli'nin en önemli oyunları Haley (Halay)'dır. Halaydan başka Kol oyunları, eski bir ilçe adını taşıyan Karaçor oyunu, sonra İki Ayak, Üç Ayak oyunları, Tamzara, Dello (Delilo), Horum oynanır. Birde oyun fasıl tertibi verelim: Karaçor, Üç ayak, Dello, Tamzara, Horum, Ağaç Oyunu ve birde Kol Oyunu.
Bunlardan yarı idmancılık (sportif) işi Ağaç Oyunu şöyle oynanır:
Elinde büyük bir ağaç veya sopa bulunan biri en önde durur. Onun arkasında ellerinde küçük, kısa değnekler bulunan birkaç kişi birbirlerini arkalarından tutarlar. Oyun başladığı zaman, en öndeki harekete geçip elindeki ağacı arkadakilere savurur. Onlar da kendilerini müdafaa ederler (savunurlar).
Kadınlar da halay havalarının sözlerini söyleyip oynarlar. Bazı yerlerde kadın erkek karışık oynarlar: "Hanım nereye gidersin / Canım nereye gidersin" gibi türküler söyler, oynayanların alınlarına para yapıştırırlar. Bu para çalgıcılarındır.
Birde Gövenk adlı oyunları vardır. Oda karma oynanılır. Tunceli'de Leyla ile Mecnun'dan parçalar, Munzur üzerine ezgiler, anonim türküler, vakalar (olaylar) üzerine yakılmış türküler de söylerler.
Vaktiyle eşkıya baskınlarından çok zarar görmüş olan Çemişgezek'te, şehir içinde kemençe gibi tutularak çalınan keman, tef, davul zurna, köylerde bağlama çalınır. Çemişgezekliler de halay çekiyor, Kol oyunu, Tamzara, Üç Ayak oynuyor. Elazığ'ın Şeve Kermak oyunu ve Şakıldım tabiri onlarda da var. Evvelce düğünlerde alay önünde yaya veya atlı olarak Kılıç Kalkan da oynarlarmış. Çemişgezek'te davul zurnalı bir oyun faslının parça sıralaması şöyledir: Cezayir (Peşrev), Ağır Hava, Üç Ayak, Güzeller, Yol Havası, Düğüne Topama, Gelin Ağlatma, Dello, Yerli Türküler, Köroğlu ve At Oyunu.
Kalan'da, bazı Alevî bakiye ezgilerinden başka Üç Ayak, Cezayir, Köroğlu, Kemal Çavuş Havası, Bir Ayak, İki Ayak oyun havaları, Lorge oyun havası, bir de Gövendi Oyunu yürütülür ki Güvende'dir.